BATMAN'A MARKALAŞMA YOLUNDA ÖNEMLİ BİR YATIRIM DAHA
MALİYE BAKANIMIZ SAYIN ŞİMŞEK İLE GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANIMIZSAYIN EKER GIDA KOMPLEKSİNİN TEMELİNİ ATTI

Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek ile Gıda Tarım ve Hayvancılık BakanımızSayın Mehmet Mehdi Eker, yeni yatırımların temelini atmak üzere özel uçakla Batman'a geldi.

Bakanlarımız Şimşek ve Eker'i havaalanında Vali Vekilimiz Soner Karataşoğlu, Gercüş Kaymakamı Adem Ergül, kamu kurum yöneticileri, AK Parti il teşkilatı, muhtarlar, il genel meclis üyeleri, meslek odası ve STK temsilcileri ile çok sayıda vatandaş karşıladı.

Bakanlarımız ilk olarak AKParti İl Başkanlığı'nı ziyaret ederek buradaki bilgilendirme toplantısına katıldıktan sonra Fernas'a bağlı gıda kompleksinin temelini atmak üzere Organize Sanayi Bölgesi'ne geçti.

Bakanlarımızı burada Fernas Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Necat Nasıroğlu ve yönetim kurulu üyeleri karşıladı.

Temel atma töreninde konuşan Maliye Bakanımız, hükümetin attığı demokratik adımlar, teşvikler ve çözüm süreci sayesinde bölgeye her geçen gün yeni yatırımların yapıldığını belirterek, bu sayede istihdamın ve verimliliğin arttığını kaydetti.

Maliye Bakanımız: "Bu bölgede biliyorsunuz hükümet olarak biz tarımsal sulama anlamında çok ciddi yatırımlar yaptık. Şimdi bu yatırımlar sonucunda hem geleneksel bitkiler hem de diğer tabii ürünler çok daha verimli bir şekilde üretilecek. Bu ürünlerin daha yüksek katma değerle pazara sunulması, ihraç edilmesi Batmanımız için çok büyük bir kazanım olacaktır" dedi.

Önceki yıllarda yetişmiş eleman açığı nedeniyle yatırım yapılamadığına vurgu yapan Maliye Bakanımız, Batman Üniversitesi'nin nitelikli insan gücü yetiştirecek olması nedeniyle böyle bir mazeretin kalmayacağını ifade etti.

MALİYE BAKANIMIZ: "BATMANDA YATIRIM İÇİN ALTYAPI HAZIR"

Yatırımcının ulaşım açısından sıkıntı yaşamayacağına değinen Maliye Bakanımız: "Malı ürettiniz, 'pazara nasıl ulaştırırım' sorunu kalmadı artık. Çünkü havalimanı var, karayolları bağlantıları güçlü bir şekilde yapıldı. Şimdilik yavaş ama demiryolu dahi var. Yani, altyapı hazır" şeklinde konuştu.

Devlet olarak bölgeye son dönemlerde çok radikal ve cömert her türlü teşviği verdiklerini anımsatan Maliye Bakanımız, çözüm sürecine de atıfta bulundu.

Maliye Bakanımız, "Bir tek sebep kalmıştı geriye; o da bölgede huzurun, barışın, güvenin tesis edilmesiydi. O konuda da somut adımlar atılmıştır" dedi.

Son 60 yılın en büyük küresel krizinin yaşandığı 2009 yılında bile Batman'da 27 bin civarında vatandaşımızın istihdam edildiğini ifade eden Maliye Bakanımız, 2012 yılı sonunda bu rakamın 41 bine ulaştığını ifade etti.

Sadece son 1 yıl içerisinde 1,2 Milyon vatandaşın istihdam edildiğini kaydeden Maliye Bakanımız, Avrupa'nın 27 ülkesinin tamamında ise son 5 yılda tek bir kişinin dahi istihdam edilemediğine dikkat çekti.

Batman'a son yıllarda yapılan yatırımları karşılaştıran Maliye Bakanımız, 2005 ile 2012 yılları arasında yatırım açısından çok ciddi artışlar yaşandığına işaret ederek; "2005 yılında Batman'da toplam teşvik belgesi 6, taahhüt edilen yatırım miktarı 12 milyon TL, toplam istihdam 55 kişi iken, 2012 yılında toplam teşvik belgesi 33, taahhüt edilen yatırım miktarı 149 milyon Tl, toplam istihdam 3 bin 574 kişidir. Aradaki farkı görüyor musunuz ?" diye konuştu.

'OSB BATMAN'A YETMİYOR, İKİNCİ OSB YAPILACAK'

OSB genişletme çalışmalarının son aşamaya geldiğini ifade eden Maliye Bakanımız, bunun Batman'a yetmeyeceğini belirterek Batman için önümüzdeki 50 ve 100 yılı tasarladıklarını ve ikinci bir OSB için çalışmaları hızlandırdıklarını ifade etti. Maliye Bakanımız, 2012 yılında Batman'ın ihracatının 81 milyon doları aştığını kaydetti.

Maliye Bakanımız konuşmasında, yurt içinde ve yurt dışında birçok alanda faaliyet gösteren ve ülkemizi güçlü bir şekilde temsil eden fernas şirketler gurubuna da teşekkür etti.

Konuşmasında genel gündem konularını da değerlendiren Maliye Bakanımız, son üç hafta içerisinde Türkiye'nin hiç hak etmediği büyük bir karalama kampanyasına hedef olduğuna dikkat çekti. 10 yıldır kimsenin yaşam tarzına karışmadıklarını belirterek tam aksine bu süre içinde insanların çok daha özgür bir duruma geldiklerini kaydeden Maliye Bakanımız, "Bu bölgede veTürkiye'nin tamamında temel hak ve özgürlükleri biz genişlettik. Demokrasinin standartlarını genişlettik. Yeterli midir? Değil. Daha yapılması gereken çok şey var mı? Kesinlikle var. Ama icraatlarımızda sokaklarda yakıp yıkmayı,Türkiye'yi içeride ve dışarıda karalamayı veTürkiye'nin itibarını zedelemeyi gerektirecek hiç bir düzenleme yoktu" diye konuştu.

Mayıs ayındaTürkiye'nin bir çok alanda zirveye ulaştığını, faizin cumhuriyet tarihinin en düşük seviyesine düştüğünü söyleyen Maliye Bakanımız, "Mayıs ayının ilginç bir özelliği var. IMF'ye borç 1960 sonra ilk defa kapatılmış. Faiz, Cumhuriyet tarihinin en düşük düzeyinde.Türkiyeyatırım yapılabilir bir kategoride. Bu yatırımları finanse etmek için imkanların yaratıldığı bir dönemdeTürkiyeKürt meselesini, terör meselesini kökünden çözmek için adım atmış. Terör örgütünün militanları ülkeyi terk ediyor.Türkiye,artık alan bir ülke değil, veren bir ülke.Türkiyebu sene uluslararası arenada 2 buçuk milyar dolarlık yardım yapmış bir ülke. İşte bu, içerde ve dışarıda birilerini mutsuz etmiş olmalı ki bu huzur ortamını, bu güven ortamını bozmak için militanca ve şuursuzca şeyler yapılıyor. Biz demokratik haklarını meşru bir şekilde dile getirmek isteyenlere hiç bir zaman karşı olamayız. Bu zaten demokrasinin çok temel bir bileşenidir. Kendilerini de dinliyoruz. Başbakanımız onlarla görüştü. Başbakan Yardımcımız, Cumhurbaşkanımız, Valimiz, Belediye Başkanımız görüştü. O sözde olaylara sebep olanGezi Parkı'yla ilgili referandum yapılacağı söylendi.

Hatta otobüs durakları bile bundan sonra vatandaşla istişare şeklinde yapılacağı söylendi. Peki niye hala zorluyorlar. Demek ki dert ayrı. Diyorlar ki Başbakanın tutumu, söylemi, tarzı bunu doğuruyor. 1950'li yıllarda Menderes'e ne söylendiyse yine aynı tezgah. O zaman ona da diktatör diyorlardı. Otoriter diyorlardı. Aynı başlıklar, aynı kesimler. 1980'li yılların sonunda aynı başlıklar, aynı gazeteler, aynı şahıslar, ayni partiler. İşte Özal, sivil diktatör. Bugün aynı oyun oynanıyor. Sorun ne biliyor musunuz? Sorun 2000 yılındaTürkiye'de kişi başına milli gelirAvrupa Birliği'nin yüzde 30 civarındaydı. Geçen sene yüzde 56'ya çıktık. Arayı hızla kapatıyoruz. Bir çok alanda biz çok daha iyi bir noktaya geliyoruz. Bu bir çıkar yarışı. Büyük bir çıkar lobisi var tabi. Bu fitneye içeriden birilerinin alet olması anlaşılır, kabul edilebilir değil. Vatandaşımız bu oyunlara karşı duyarlı ve uyanık olmalıdır" şeklinde konuştu.

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANIMIZ:"ÇÖZÜM SÜRECİ BÖLGEYE SERMAYEYİ GETİRDİ"

Daha sonra kürsüye çıkan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sayın Mehmet Mehdi Eker, Sol Sahil Sulama projesi'nin bitmesiyle ürün çeşitliliğinin artacağına dikkat çekerek artık katma değeri yüksek ürünlerin üretileceğini ifade etti. Hayvancılık ve tarıma dayalı sanayinin gelişmesi için bölge çiftçisine kredi imkanı sunduklarını ve hibe destek primleri verdiklerini söyleyen Gıda, Tarım Ve Hayvancılık Bakanımız, 21. Yüzyılda gıda, su ve enerji alanlarının uluslararası mücadele alanları olacağını belirtti.

Çözüm süreciyle birlikte bölgeye sermaye geldiğine işaret eden Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız; "Geçmişte teşvik paketleri amacına ulaşmamıştı. Bunların bir nedeni de bütün meselelerin anası olan Kürt Sorunu'ndan kaynaklanıyordu. Çözüm süreciyle birlikte buraya yönelen sermayede bir artış gördük. Teşvikten yararlanmak isteyen birçok yatırımcı var. Çünkü bu bölgede potansiyel var.Türkiye'deki olumlu gelişmelerden içeride ve dışarıda rahatsız olanlar var. Kürt sorununun demokratik ve sivil anlayışla çözülmesi sadeceTürkiyeiçin değil, küresel dünya için de önemlidir. Fırsat kollayan kirli hesaplara karşı dikkatli olmalıyız" dedi.

Son 10 yıldaTürkiye'nin, tarım ve hayvancılık alanında önemli bir aşama kaydettiğini belirten Gıda, Tarım Ve Hayvancılık Bakanımız, Türkiye'nin 10 sene önce dünyanın 11. tarım ekonomisiyken bugün 6. sıraya yükseldiğini ifade etti.

'GEZİ OLAYLARI ÇÖZÜM SÜRECİNİ ENGELLEMEYE YÖNELİK'

Çözüm süreciyle birlikte gelen güven ve huzur ortamı sayesinde son 6 ay içerisinde sermayenin bölgeye yöneldiğini ve yatırımlarda önemli bir artış olduğunu tespit ettiklerini ifade eden Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız, son günlerde olan biten olayları, çözüm sürecinin engellenmesine yönelik bir faaliyet olarak değerlendirdiklerini söyledi.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımız, "Bunu, çözüm sürecine dönük bir faaliyet olarak da değerlendirebiliriz. Bunun altında bunu da hissediyoruz. Çünkü bundan rahatsız olanlar var. İçerde de var dışarıda da var. Bunu bütün toplumun dikkate aldığını düşünüyorum.Türkiye'nin Kürt meselesini çözeceği bir süreç, sadeceTürkiyeiçin değil, bölge için de küresel barış için de çok önemli. Bundan rahatsız olanlar var. Bunu kendi menfaatlerine aykırı bulanlar olur. Bu tuzağa bizim düşmememiz lazım." şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından bakanlarımız ve diğer protokol üyeleri butona basarak meyve suyu fabrikasının temeline ilk harcı koydu. 28 bin metre kare alan üzerine kurulacak olan gıda kompleksinde 100'ün üzerinde vatandaşımızın istihdam edilmesi hedefleniyor. Doğal meyvelerin işleneceği komplekste; doğal meyve suyu, pekmez, sirke ve salça üretilecek.

Temel atma töreninin ardından bakanlarımız ve beraberlerindeki heyet, Fernas Şirketler Topluluğu'nun diğer fabrikalarını da ziyaret etti. Burada yenen öğle yemeğinin ardından her iki bakanımız başka illerdeki programlara katılmak üzere ilimizden ayrıldı.